DOLAR

40,2605$% 0.13

EURO

46,7434% 0.12

STERLİN

53,9764£% 0.26

GRAM ALTIN

4.321,42%0,57

BİST100

10.219,48%-0,06

BİTCOİN

4784426฿%1.68037

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Piran Yoleri

Piran Yoleri

21 Temmuz 2025 Pazartesi

DİĞER YAZARLARIMIZ

Savaş ve Silahlanmaya Hayır! Barışa ve Uluslararası Dayanışmaya Evet!

Savaş ve Silahlanmaya Hayır! Barışa ve Uluslararası Dayanışmaya Evet!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyamız, gün geçtikçe daha büyük bir çatışma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Avrupa ve Orta Doğu’daki gelişmeler, bizi her an bir dünya savaşıyla burun buruna getirebilir. Bunun en temel sebeplerinden biri, devletlerin barış için diplomatik adımlar atmak yerine silahlanma yarışını körüklemesidir. Batı ülkeleri de, bu silahlanma yarışına katılarak, savaşı körükleyen hamleler yapmaktadır. Bu silahlar, artık sadece cephelerde değil, bir ülkenin doğrudan kendi sınırları içinde de kullanılabilir hale gelmiştir. Nükleer silahlar yeniden devreye sokuluyor. Alman hükümeti, tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir askerî bütçe ayırmış durumda. Askerî altyapılar güçlendirilirken, toplumun tüm kesimleri savaşın bir parçası haline getirilmeye çalışılıyor. Yeni bir zorunlu askerlik yasası tehdidi kapıda.

Silahlanmaya ayrılan bütçeler ise toplumsal hizmetlerden çalınıyor. Hastaneler, sağlık hizmetleri, emeklilik fonları, eğitim, kreşler, demiryolu ve toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlar için yeterli kaynak bulunamazken, silah sanayisine milyarlarca euro akıtılıyor. Bu kaynakların aslında küresel sorunları çözmeye yönelik projelere aktarılması gerekirdi; çünkü ancak küresel bir dayanışma ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılabilir. Ancak bugün, bu küresel sorunlar göz ardı ediliyor. Dünya genelinde toplumsal bir farkındalık ve bilinç oluşturulacak projeler yerine silah tehdidiyle terbiye edinmeye çalışılan, sözde ülkeleri görüyoruz. Geçmişte din üzerinden köktenci ve gerici adımlar atılırken günümüzde ırk ve kültürler üzerinden köktenci ve gerici yaklaşımlarla insanlık yok ediliyor. Oysa dünya genelinde insancıl ve bütüncül düşünce ve inanç sistemleri geliştirilmeli. Toplumlar arası etkileşim arttırılmalı. 

Barışı kazanmak için şimdi ya da asla! 

Bu sebeple: 

Ukrayna ve Gazze’deki savaşın derhal sona erdirilmesi için müzakereler başlatılmalıdır!
– Ukrayna, İsrail ve dünyanın geri kalanına silah sevkiyatı durdurulmalıdır!

Almanya’dan nükleer silahlar çıkarılmalı ve Almanya, Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması’nı imzalamalıdır!
– Nükleer silahların modernizasyonuna ve nükleer silah paylaşımına son verilmelidir! 

Almanya’ya ABD orta menzilli füzeleri yerleştirilmemelidir!

Okullarda barış eğitimi verilmeli ve üniversitelerde sivil eğitim ilkesi korunmalıdır!
– Alman ordusunun okullarda yer almasına ve yeni zorunlu askerlik uygulamalarına karşı çıkılmalıdır!

Her yerde vicdani ret hakkı savunulmalıdır!
– Zorunlu askerlik veya zorunlu askerî hizmet kabul edilmemelidir!

Silahlanma yerine toplumsal hizmetlere yatırım yapılmalı; eğitim, sağlık, iklim değişikliğiyle mücadele ve altyapı güçlendirilmelidir!
– Savunma bütçelerine milyarlar harcanmamalıdır!

Demokratik tartışma kültürü teşvik edilmeli ve nesnel habercilik desteklenmelidir!
– Fikir ve toplanma özgürlüğü kısıtlanmamalıdır!

Barış ve güvenlik ancak kolektif bir çabayla sağlanabilir. Zaman daralıyor! Bu gidişatı durdurmak için şimdi direnmek zorundayız! Sokaklara çıkmalı, inisiyatifler oluşturmalı, yaratıcı yollarla sesimizi yükseltmeliyiz. Çok geç olmadan bu tehlikeye karşı mücadele etmeliyiz! Hepinizi 3 Ekim’de Berlin’deki barış gösterisine katılmaya davet ediyoruz! Gösteri saat 12:30’da başlayacak. Barış için birlik olma zamanı!

Bu bizim elimizde!

*„Bir Daha Asla Savaş – Silahları Bırakın“ İnisiyatifi* 

Savaşın karşısına barışı koymak, insan varoluşunun en temel sorularından birine yanıt aramaktır: İnsan, kendi varlığını sürdürmek için mi yok edecek, yoksa yaratıcı bir dayanışma mı inşa edecek? Savaş, hem bireyin hem de toplumun manevi varlığını tahrip eden bir eylemdir. 

Savaşın toplumlar üzerindeki travmatik etkileri göz ardı edilemez. Savaş, bireyde sadece fiziki değil, derin ruhsal yaralar da açar. Bu yaralar, sadece savaş dönemini değil, gelecek kuşakları da etkileyen bir miras bırakır. Toplumsal psikolojide barışın tesisi, kolektif iyileşme sürecinin başlaması anlamına gelir. 

Savaş toplumlar arasında kutuplaşmayı artırır ve dayanışma kültürünü zedeler. Toplumun çeşitli kesimleri arasındaki eşitsizlikler derinleşir. Silahlanmaya ayrılan bütçeler, sosyal hizmetlerden ve toplumsal refahtan çalınır. Bu nedenle barış, toplumsal yapının yeniden inşası için gereklidir. Barış talebi, eşitlik ve adalet mücadelesinin bir parçasıdır.

3 Ekim’de Berlin’de yapılacak olan bu barış gösterisi, sadece bir protesto değil, aynı zamanda bu felsefî, psikolojik ve sosyolojik bilincin bir dışavurumu olarak görülmelidir. Savaşın ve silahlanmanın karşısında durmak, insani değerleri savunmanın bir yoludur. Tüm bireyleri ve grupları, bu dayanışmaya katılmaya davet ediyoruz.