40,2605$% 0.13
46,7434€% 0.12
53,9764£% 0.26
4.321,42%0,57
10.219,48%-0,06
4784426฿%1.68037
Açılış törenine, Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Özveren, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Cuma Erçe, Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz ve Türkiye Alevi Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç’un yanı sıra milletvekilleri, yerel yöneticiler ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Törende yapılan konuşmalarda, Alevi-Bektaşi inancının kadim tarihi ve kültürel mirasına vurgu yapıldı. Verilen mesajlarda birlik, beraberlik ve hoşgörü ön plandayken, bu tür etkinliklerin toplumsal dayanışma açısından ne kadar önemli olduğu belirtildi. Farklı kesimlerin bir araya gelerek kaynaşmasının toplumsal barışı güçlendirdiği dile getirildi.
Strasbourg’da açılan temsilcilik, Avrupa Birliği Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi önemli uluslararası kuruluşlara yakın bir konumda yer alıyor. Bu stratejik konum, temsilciliğin diplomatik çalışmalarını daha etkili ve koordineli bir şekilde yürütmesine olanak sağlayacak. Özellikle, uluslararası platformlarda Alevi toplumunun sesi olmak ve haksızlığa uğrayan tüm halkların haklarını savunmak açısından büyük bir önem taşıyor.
Yeni temsilcilik, Türkiye’de Alevilere yönelik adaletsizliklerin dünya kamuoyuna duyurulması ve bu haksızlıklarla mücadele edilmesi noktasında önemli bir rol üstlenecek. Aynı zamanda, sadece Alevilerin değil, tüm mazlum halkların özgüvenini yükselterek onların sesini duyurmada önemli bir adım atılacak. Bu adım, dünya çapında demokrasi, insan hakları ve adalet mücadelesi yürüten herkes için büyük bir kazanım anlamına geliyor.
Açılış, yalnızca Alevi toplumu için değil, dünya genelindeki demokrasi mücadelesine katkı sunan tüm kesimler için önemli bir başarı olarak değerlendirildi.
Yapılan açıklamada Alevi toplumu tarafından çok sık kullanılan “Bozatlı Hızır’ın her daim yanımızda ve yolumuzu aydınlatan bir rehber olması dileğiyle. Aşk ile.” ifadelerine de yer verilerek konuşma bitirdi.
Alevi Kültürünün Anadolu ve Dünya Kültürüne Katkıları
Farklı kültürlerin temsili, modern toplumlarda kültürel çeşitlilik ve çokkültürlülük gibi kavramların yaşatılmasında ve sürdürülebilir bir sosyal yapının oluşmasında kritik bir rol oynamaktadır. Kültürel temsiliyet, sadece farklı kültürel grupların varlıklarının kabul edilmesi değil, aynı zamanda onların değerlerinin, ritüellerinin ve dünya görüşlerinin tanınması ve saygı görmesi anlamına gelir. Bu bağlamda, kültürlerarası diyalog ve toplumsal entegrasyon süreçlerinin sağlıklı bir şekilde işlemesi, barışçıl ve hoşgörülü bir toplumun inşasında önemli katkılar sunar.
Alevi kültürü, Anadolu’nun tarihsel, dini ve sosyal dokusunun ayrılmaz bir parçası olarak bu çeşitliliğe önemli katkılarda bulunmuştur. Alevilik, sığ popüler görüşe göre bile ele alınsa dahi karşımıza çok büyük bir derinlik çıkar. Yani Alevilik senkretizm olarak bilinen farklı inanç ve öğretilerin birleşimiyle şekillenmiş olup, İslam, Şamanizm ve eski Anadolu inançlarının bir araya geldiği bir inanç sistemidir, desek bile çok ciddi bir kültür birikimi karşımıza çıkar. Bu senkretik ve/veya örüntülü yapı, Aleviliği sadece bir dini grup olarak değil, aynı zamanda Anadolu’nun kültürel ve tarihsel mirasında derin köklere sahip bir düşünce sistemi haline getirmiştir.
Alevi kültürünün en önemli katkılarından biri, insan merkezcilik anlayışıdır. Alevilikte insan, evrenin merkezinde yer almakta ve evrensel ahlaki değerlerin temelini oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, evrensel insan hakları, eşitlik ve hoşgörü gibi kavramların yerleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Alevilikteki Hak-Muhammed-Ali öğretisi, adalet, erdem ve insana saygıyı merkeze alarak, Anadolu’daki sosyal ve kültürel yapının şekillenmesine katkı sağlamıştır.
Dünya kültürüne baktığımızda, Alevi inancının özellikle ritüelistik unsurları ve müzik, edebiyat gibi alanlardaki etkileri, Anadolu’dan dünyaya yayılan kültürel mirasın bir parçası olarak kabul edilmektedir. Alevi cem ayinlerinde kullanılan müzik, özellikle bağlama ve deyişler, insanın ruhsal bir yolculuğa çıkmasına aracı olur. Bu müzikal formlar, dünya çapında halk müziği ve etnik müzik alanında önemli bir etkiye sahip olmuştur.
Yani, farklı kültürlerin temsili, toplumsal barışın sağlanmasında ve kültürel çeşitliliğin korunmasında temel bir işlev görmektedir. Alevi kültürü gibi derin tarihi ve manevi değerleri barındıran kültürlerin korunması ve dünya çapında tanınması, sadece bu kültürlerin mensupları için değil, insanlık tarihi için de büyük bir kazanım olacaktır. Bu bağlamda Aleviliğin kültürel miras ve dini hoşgörü alanlarındaki katkıları, Anadolu’nun ve dünya kültürünün zenginleşmesine hizmet etmeye devam edecektir.