40,2605$% 0.13
46,7434€% 0.12
53,9764£% 0.26
4.321,42%0,57
10.219,48%-0,06
4784426฿%1.68037
1960’lı yıllar dünya genelinde öğrenci hareketleri, devrimci idealler ve siyasi mücadelelerle şekillenen bir dönemdi. ABD’deki sivil haklar hareketi, Vietnam Savaşı karşıtı protestolar ve Fransa’da 1968 Mayıs ayaklanmaları, Batı’da gençliği etkisi altına almışken, Türkiye’de de benzer bir devrimci ruh yükseliyordu. Bu dönemde, dünya genelindeki gençlik hareketleri ve Marksist ideolojiler Türkiye’de de büyük yankı bulmuştu. 68 Kuşağı olarak bilinen bu gençlik hareketi, üniversite öğrencilerinden oluşan bir toplumsal muhalefet hareketiydi ve Türkiye’nin siyasal yaşamını köklü bir şekilde etkilemeye başladı.
Bu dönemde, 1960 Darbesi ile başlayan siyasi dönüşüm süreci, ardından gelen askeri vesayet ve demokratik mücadele arasında sıkışan bir ülkede, üniversite gençliği büyük bir dinamizm kazanmıştı. Öğrenci hareketleri, kapitalist sisteme, emperyalizme ve otoriter yönetimlere karşı radikal bir muhalefet sergiliyordu. Taylan Özgür, bu hareketin sembol isimlerinden biri haline gelmişti.
Taylan Özgür Kimdir?
Taylan Özgür, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisiydi ve Türkiye’deki devrimci gençlik hareketlerinin önde gelen liderlerinden biri olarak tanınıyordu. Genç yaşında, anti-emperyalist, sosyalist ideallerle donanmış, halkın kurtuluşu ve özgürlük mücadelesi adına canını tehlikeye atan bir devrimciydi. Özellikle ABD’nin Türkiye’deki etkisine ve işbirlikçi iktidarlara karşı keskin bir duruş sergilemişti.
Taylan Özgür’ün adı, özellikle 1968 öğrenci hareketleri ile özdeşleşmiştir. Bu hareket, ABD’nin Türkiye’deki askeri varlığına ve Vietnam Savaşı’na karşı düzenlenen protestolar, boykotlar ve üniversitelerdeki reform talepleri ile şekillendi. Taylan Özgür, hem bu taleplerin örgütlenmesinde hem de hareketin radikalize olmasında önemli bir rol oynamıştır.
23 Eylül 1969: Beyazıt Meydanı’nda Bir Cinayet
23 Eylül 1969 günü, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Meydanı’nda, Taylan Özgür silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Özgür’ün öldürülmesi, dönemin siyasi atmosferinde büyük bir infial yarattı. Zira bu cinayet, yalnızca bir bireyin değil, aynı zamanda devrimci gençlik hareketinin susturulmasına yönelik bir saldırı olarak görülüyordu.
Olayın failleri hiçbir zaman net bir şekilde ortaya çıkarılamadı ve cinayetin arkasında kimin olduğu konusunda tartışmalar hala sürmektedir. Ancak devrimci gençlik hareketine yönelik devlet baskısı ve kontrgerilla faaliyetleri, Taylan Özgür’ün öldürülmesinin arkasındaki siyasi motivasyonlara dair şüpheleri güçlendirdi.
Özgür’ün öldürülmesiyle birlikte, devrimci gençlik hareketi üzerindeki baskılar daha da arttı. Devrimci gençler, sadece polis ve asker tarafından değil, aynı zamanda devletin içerisine sızmış çeşitli karanlık güçler tarafından da hedef alınmaktaydı. Özgür’ün ölümü, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mücadele sürecine de damgasını vuran şiddet atmosferinin ilk kıvılcımlarından biriydi.
68 Kuşağı ve Mücadelenin Sürekliliği
68 Kuşağı, Türkiye’de sadece siyasi olarak değil, kültürel ve toplumsal anlamda da büyük bir dönüşümün öncüsü olmuştur. Bu gençler, yalnızca mevcut siyasi düzene değil, aynı zamanda toplumun geleneksel yapısına, cinsiyet rollerine ve bireyin özgürlüğüne dair talepleriyle de öne çıktılar. Ancak bu devrimci ruh, 1970’lerin başında giderek daha şiddetli bir hale gelen baskı ve karşı-devrimci eylemlerle karşılaştı.
Taylan Özgür’ün öldürülmesi, 68 kuşağının devrimci önderlerinin birer birer ortadan kaldırılması sürecinin simgelerinden biri oldu. 1971’deki askeri darbe süreci ile devrimci hareket daha da şiddetli baskılarla karşı karşıya kalacak, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan gibi devrimci liderler idam edilecek, birçok genç ya hapse atılacak ya da faili meçhul cinayetlere kurban gidecekti.
Ancak 68 kuşağının mücadelesi, sonraki nesiller üzerinde derin izler bıraktı. Taylan Özgür, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının savunduğu anti-emperyalist, devrimci mücadele, Türkiye’nin siyasi tarihinde bir milat olarak kabul edilmektedir. Bu dönemin gençliği, Türkiye’deki devrimci mücadelelerin sembolü haline gelirken, onların idealleri ve talepleri, sonraki kuşaklara da miras kaldı.
Taylan Özgür’ün Mirası ve Bugün
Taylan Özgür’ün öldürülmesinin ardından geçen yıllar boyunca, Türkiye’de hâlâ onun ve diğer devrimci liderlerin anısı yaşatılmaya devam ediyor. Her yıl, 23 Eylül’de Beyazıt Meydanı’nda ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, devrimci gençler ve sol hareketler Taylan Özgür’ü anıyor ve onun mücadelesini sürdürme sözü veriyorlar.
“Unutmadık, unutturmayacağız!” sloganı, bu tür anmalarda sıklıkla dile getiriliyor. Bu ifade, sadece Taylan Özgür’ün katledilmesine yönelik bir hatırlatma değil, aynı zamanda Türkiye’deki devrimci gençlik hareketinin baskılar, cinayetler ve zorbalıklarla susturulamayacağına dair bir meydan okuma olarak da görülebilir.
Taylan Özgür’ün Beyazıt Meydanı’nda katledilmesi, sadece bir bireyin ölümü değil, Türkiye’deki devrimci mücadelenin karşı karşıya olduğu tehditleri ve zorlukları simgeler. 68 kuşağı, emperyalizme ve baskıya karşı verdikleri mücadeleyle, Türkiye’nin siyasi tarihine damga vurmuş, gelecek nesillere ilham kaynağı olmuştur. Taylan Özgür ve arkadaşlarının mirası, bugün de Türkiye’nin toplumsal muhalefetinde, özgürlük ve adalet mücadelesinde yaşamaya devam ediyor.